Yeni bir Üst Akıl Oyunları yazımızla merhabalar...
Hemen başlıyoruz!
Yazı dizimizin asıl konusu olan İngiltere - ABD kavgası veya İngiltere - Siyonizm kavgası temasından bakmaya devam edersek pek de şaşıracağımız durumlar yaşanmadı aslında. Trump başkan seçildi!
Daha seçim sürerken CIA'den "Ruslar seçime müdahale ediyor."Açıklaması geldi. Tıpkı Trump'ın ilk başkanlık döneminde, "Trump'ın seçiminde Rus hacker'ların eli" diye manşet atan ABD gazetelerini hatırlattı bize bu durum.
Kavga devam ediyordu ama Amerika'da bu kez İngiltere kaybetmişti. Cumhuriyetçi Parti'nin kongresine 3 gün kala Trump'a suikast girişimi yapanlar başarısız olmuştu. 20 ocak'a kadar kendisine suikast hala söz konusu olabilir! Zira Amerika'yı amerikalılara vermekten vazgeçmiyordu. ABD dünya jandarması olmamalı, kaynaklarını boşa tüketmemeliydi. Trump kazanır kazanmaz"Amerikan askerlerini Suriye'den çekin!" Dedi. Seçim boyunca "savaşları bitireceğim"dedi. Netanyahu'ya "İran'da rejim değişikliğine karşıyım" dedi. Yoksa Trump'ın İngilizlere karşı siyonistlerle ittifakı çatlıyor muydu? Yoksa Trump siyonistleri kullanmış mıydı?
Başkan Trump kazanır kazanmaz ABD'de dolar, son 4 ayın en yüksek seviyesini gördü. Trump, "dolar daha da yükselecek"dedi. Oysa ki siyonizmin hedefi doları bitirip sanal parayı tedavüle koymaktı! Böylelikle terör eylemleri ve kara para daha kontrol edilebilir bir hal alacaktı (!). Bu siyonizmin tek dünya devletine geçişte tek para biriminin kullanılması için bir bahaneydi elbette. Donald Trump da ilk başkanlık döneminde doları bitireceğini söylüyordu. Ama şimdi doların yükseleceğini söylüyor. Putin'le bile görüşen Trump, Çin'e; yani siyonizmin yeni finans merkezine ateş püskürüyordu.
Rusya demişken atlamayalım; Amerika'da Trump kazanana kadar batı dünyası Ukrayna'ya destek verirken Zelenski bu desteğin sözde kaldığını söylüyordu. Ancak seçimi Trump kazanır kazanmaz başta Amerika olmak üzere İngiltere ve Fransa'dan Ukrayna'ya füzeler gönderilmeye ve Rusya vurulmaya başlandı. Bu konuyu da Trump'ın düzenle yaptığı mücadeleden bağımsız düşünmemek gerekir.
Neyse biz devam edelim. Trump doları şaha kaldırmışken siyonistler boş durur mu?Hemen karşı hamle olarak bitcoin'i yükselttiler. Ancak Trump bunları düşünmüştü belli ki! Daha önce bitcoin'i desteklediğini söyleyen ve Trump'ın kabinesinde olan milyarder Elon Musk, coinlere karşı en büyük kozdu. Zira Musk'ın hem kendi adına coin'i vardı hem de coinleri bitirebilecek ve söz de coin desteği verebilecek servete sahipti.
Daha bugün yaptığı açıklamada Elon Musk, evden çalışmalara ülkede tamamen son verileceğini söyleyerek siyonizmin büyük projelerinden birini daha darbeliyordu. Peki bunları neden yapıyordu? Siyonizmin Musk'ı diyebileceğimiz Bill Gates'in karşısına çıkabilmek için! Yani yine menfaatler araya girmiş, ittifaklar çatlamıştı! Zira Musk'ın ABD ile İran'ı barıştırıp İran pazarına girmesi önemli bir hamle olacaktı!
Gelelim iç gündeme!
Önce Devlet Bahçeli'nin Öcalan çağrısından başlayalım. Terörist başının DEM grubunda gelip konuşması teklifi, hangi parti grubunda olursa veya konuşma içeriği ne olursa olsun bir ihanettir ve kabul edilemez! Doğal olarak, vatandaşlar topyekün halinde Gazi mecliste böyle bir gündemin olmasına bile öfkelendik. Haklıyız! Lakin Devlet Bahçeli bu!
Gelin filmi biraz geriye saralım!
Bugünlerde gündemi en fazla meşgul eden olaylardan biri de teğmenlerimizin kılıçlı yemin meselesi. Hatırlayın kılıçlı yemin ilk olduğunda yani 30 Ağustos'ta, sayın Cumhurbaşkanı MYK'sında, "ben oradan ayrıldıktan sonra yapılmış bir hareket şahsıma yönelik veya art niyetli bir durum yok."Demişti. Hatta Ömer Çelik de "teğmenlerimizin yıpratılmasına izin vermeyeceğiz"diye cumhurbaşkanına benzer bir açıklama yapmıştı. Zaten 2020 ve 2021 yıllarında kılıçlı yeminler, görüntülerde mevcut.
Peki ne oldu 30 Ağustos'tan sonra? Her şey normal karşılanırken o haftaki grup toplantısında, MHP lideri Devlet Bahçeli; "o kılıçlar kime çekilmiştir?"dedi ve işte o andan itibaren kılıçlı yemin bir "mesele"haline geldi. Neticede Milli Savunma Bakanlığımızın verdiği karara saygı duyuyoruz elbette. Ancak dikkat çekmek istediğimiz nokta, teğmenler konusu tam kapanırken Bahçeli'nin söylemiyle yeniden gündem olması ve muhalefetiyle, sosyal medyası ile AKP'nin hedef haline gelmesidir.
Demokrasilerde değişimler demokrasi ile olur! AKP iktidarının bitmesinin tek yolu geçmişteki Ergenekon siciline rağmen askere dokunup yıpranmasıyla mümkün olabilirdi. Bu da Devlet Bahçeli eliyle gerçekleştiriliyordu.
Teğmenler konusunda olduğu gibi Bahçeli'nin Öcalan çağrısı da toplumun kanayan yarasına ve en hassas noktasına dokunmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'den de beklenen destek alınınca AKP'yi yıpratmanın yeni adımı böylelikle yine başarılı olmuştur.
Bahçeli'nin adı üzerinde, benzer hamleleri siyasi tarihimizde mevcuttur! Acaba Türk Milli Üst Aklı yeni bir dönemi yine Devlet Bahçeli'yi öne sürerek mi başlatmak istemektedir? İktidardaki Truva atı, Türk Milli Üst Aklı'nın demokratik bir hamlesi midir?
Yanlış anlaşılmasın lütfen. Kimseyi, hele böyle bir açıklamayı savunduğumuz filan yok. Sadece hep olduğu gibi Türk Milli Üst Aklı'nın bakış açısından bakma ihtimalini sunuyoruz sizlere.
Yoksa sayın Bahçeli, baştan beri neden "Vakit tamamdır, söz konusu vatandır!"desin değil mi?